Dostumuz Leyla Tunç Yeltin İskender Azatoğlu’nun Yeni Kitabını Tanıtıyor
Dünyamız ve üzerinde bizler, nereye gidiyoruz? Bu hızlı tüketim ve kirletme, sahip olma ve paylaşmama hırsı neticesinde, artık dünyamızı üzerinde yaşanamaz hale getirdiğimizde; kalkıp gidebileceğimiz bir başka dünya mı var sanıyoruz?
Sevgili okur, elinizdeki, değerli dostum ve ağabeyim İskender Azatoğlu’nun biz okurlarıyla bir üçleme şeklinde paylaştığı “Nevaterra/Yeniülke” adlı romanının ilk kitabı olan “SON’dan ÖNCE”dir. Nevaterra 2028-2041 yıllarını kapsayan bir dönemde dünyayı her açıdan yaşanmaz hale getirenlerle bunlara karşı mücadele verenlerin destansı öyküsüdür. Fütürist bir eserdir ama salt bir bilimkurgu olarak değerlendirmemek gerekir.
Nevaterra/Yeniülke, kurgusal atmosferi içinde casusluk, yolculuk, macera, romans, mitoloji ve tabii ki -araştırmaya dayalı- bilimsellik barındırdığı gibi, güncelimize uyarlayabileceğimiz, kendi geleceğimizi bulabileceğimiz unsurlar da içeriyor. Üçlemenin temel amacı; ağır hatalarla, kaygan zeminde ilerleyen insanoğlu/insankızının bu yanlış eylemlerinin, kararlarının sonucunda çıkabilecek ağır faturaya dikat çekmek.
İlk kitap olan “SON’dan ÖNCE”; bizi öncelikle 2028 yılının dünyası ile tanıştırıyor. Üç kitap boyunca birlikte yol alacağımız ortamı ve karakterleri tanıtıyor. Hatalara yol açan nedenleri açıklarken, bir yandan da hem insan doğasının zayıflıklarını hem de nasıl güçlü ve vicdanlı olabileceğini gösteriyor.
Üçlemenin ikinci kitabı olan “SON”, çekişmeler, genele yayılmış olan adamsendecilik ve vurdumduymazlık, rant ve iktidar savaşları sonucunda dünyamızın girdiği koma durumunu gözler önüne seriyor. Kitap,hiç bir şekilde herhangi bir kişi, sistem ya da inancı suçlamıyor. Sadece gelecekte olabileceklerin kurgusal çerçevesinden bakarak, içinde yer verdiği olaylar ya da yöntemler silsilesine meydan verilmesi halinde insanlığın başına neler gelebileceğini anlatıyor.
Üçlemenin son kitabı olan “DOĞUŞ” adından da anlaşılacağı gibi bir yeni umut, bir “yeni nesil” insandan bahsediyor. Artık Kozmos’da yerleşik bu yeni nesil insan ile, eski, köhnemiş zihniyetin yani Son’u getiren anlayışın savaşı olacak bu. Ve artık evrene açılan bir kapısı olan insanlık, bu kapıdan hangi değerleri taşıyacağına nihai bir mücadele sonucunda karar verecek.
İlk iki kitabı bir solukta okudum. Ancak son kitapla ilgili olarak yukarıda yazdıklarımdan bir kelime dahi fazla bilgim yok. Heyecanla bekliyorum. Ve buradan sizlere İskender Azatoğlu’nun ilk romanı olan “Nevaterra/Yeniülke”yi tanıtmaktan mutluluk duyuyorum. İlk roman dedim çünkü yazarın kendisi öyle niteliyor. Önceki yıllarda yayımladığı “Erguvan Kenti Troya’nın Acı Öyküsü” adlı eserini “mitokurgu” olarak tanımladığı bir uzun masal sayıyor… Öyle olsun….
Nevaterra ile ilgili son bir kısa bilgi daha vermek istiyorum. Bu üçlemede Azatoğlu eski Anadolu dilleri ile bunları konuşmuş toplulukların yaşamlarını da satır aralarında bize aktarıyor. Ona göre, bunun nedeni, Anadolu’nun en eski geçmişinin daima bir nevi “Batı Cephesi”nden aktarılmış olması. Kendisi bir yenilik, bir farklı yorum getirerek Doğu’dan, yani Anadolu Cephesi’nden bir pencere açıyor. Üzerinde yaşadığımız toprakların geçmişini bize anlatan bizden insanlar gerçekten sayılı. Azatoğlu’nun eseri, bu açıdan da, ayrı bir önem taşıyor.
Kazdağlarının muhteşem doğasındaki yürüyüşlerden, güzel dağımız İda’nın altında yaşadığımız dolunaylı gecelerde ailece yaptığımız sohbetlerden ve önceki eserlerinden tanıdığım değerli dostum, ağabeyim İskender Azatoğlu’nun çok emek vererek, araştırarak, çalışarak, düşünerek, yorularak kaleme aldığı bu eserin, bu emeği takdir eden okurlarıyla buluşuyor olmasından, herşeyden önce iyi bir İskender Azatoğlu okuru olarak büyük heyecan duyuyorum.
Saygılarımla, Leyla Tunç Yeltin
Altınoluk, 09.01.2016
Nevaterra/Yeniülke 1; SON’dan ÖNCE’yi okumak için
https://1drv.ms/b/s!AncIrYPtb-lEhDXmoDPAfks57i3o
Nevaterra/Yeniülke 2; SON’u okumak için
https://1drv.ms/b/s!AncIrYPtb-lEhDSC-5smULY9sF5N
Değerli Okuyucu.
“Nevaterra Üçlemesi”nin ilk bölümü olan “SON’dan ÖNCE”de konunun duygusallığını yansıtan ÜÇ ARİA yer almıştır. Eseri okurken, günümüzün çok sevilen bu arialarını verdiğimiz linklerden dinlemenizi öneriyoruz. Yazar, bu arialar yolu ile sizlere, iç dünyanıza ulaşmayı amaçlamaktadır.
İdaköy Çiftlik Evi
Deniz Azatoğlu
1nci Aria – Sayfa, 98.
Christoph Willibald Gluck – Paride ed Elena.
Magdalena Kozena; Paride Aria – O del mio dolce ardor.
https://www.youtube.com/watch?v=NTVJHLSTzYY
2nci Aria – Sayfa, 116.
A.Vivaldi – Orlando Furioso.
Philippe Jaroussky; Ruggiero Aria – Sol da te mio dolce amore.
https://www.youtube.com/watch?v=9Xs2NheDMio
3ncü Aria – Sayfa, 192.
A.Vivaldi – İl Farnace.
Cecilia Bartoli; Farnace Aria – Gelido in ogni vena.
https://www.youtube.com/watch?v=5dbiiOMWGYI